Çanakkale Mutlu Son Masaj Salonu
Çanakkale Mutlu Son
Iyi mi olabileceÄŸini hiç hayal etmemiÅŸtim. YaÅŸadıklarımın hazzını çıkarmakla meÅŸguldüm. Sonrasında senelerce bunun piÅŸmanlığını yaÅŸadım. Birlikte yaÅŸlandığımızı düşünmemiÅŸ olmanın piÅŸmanlığını… Çanakkale Mutlu Son Yeri geldi, birlikte yaÅŸlandığımızı hiç hayal etmediÄŸim için ölümüne benim sebep olduÄŸuna inandım. Ama ÅŸimdi paylaÅŸmış olduÄŸumız o anlamış olur için minnettarım. Haiz olduÄŸum en tatlı anıları yaÅŸamış olduÄŸumız o anlar. Hatıralarımda varlığını öyle net hissediyorum ki… Hayallerimde gerçeksin, benimsin. Dudakların gene dudaklarımı buluyor. Dilin tıpkı hatırladığım gibi oyunbaz. Tavırların hem ÅŸehvetli aynı zamanda meraklı. Kahkahan ateÅŸ gibi yakıyor. Ellerin devamlı bir ÅŸeyler ardında. Öpücüklerin kararlı. Bedenin açgözlü, ama bir o denli da itaatkar. Sıcaklığını aletimin çevresinde, ıslak ve kaygan klitorisini parmaklarımın ucunda hissediyorum. Orgazm olmadan derhal önce daralıyor, aletimi adeta sıkı sıkı sarıyorsun.
Çanakkale Mutlu Son
Alt kata inerek önce mutfak penceresini ve sonra da panjurların kilidini açıyorum. Dışarıda soÄŸuk bir bahar sabahı var. AÄŸaçların gölgesi altındaki çimlere düşen çiy, öğle vakti gelip güneÅŸin ısısıyla buharlaÅŸana kadar orada duracak. AÄŸustos böcekleri sabah gölgesinde sessiz bir ÅŸekilde bekliyor. Günün ilerleyen saatlerinde, güneÅŸ semande yükselip sıcaklığıyla vadiyi doldurmuÅŸ olduÄŸu vakit uyanacaklar. Sabahın huzurunu ve sessizliÄŸini, her gün aynı rutini takip etmeyi seviyorum. Her sabah yürüyüşe çıkarken bir parça meyve yiyorum. Mutfak masasındaki sepetten bir elma ve bir meyve bıçağı alıyor, elmayı ceketimin koluna sürterek yavaşça yürümeye baÅŸlıyorum. Birkaç dakika öncesine kadar seni rüyamda görüyor, sen bu yolda koÅŸarken ben Çanakkale Mutlu Son  de seni takip ediyordum. YaÅŸlı eklemlerimin aÄŸrısını duymadan, genç ve kaslı bir bedenle koÅŸuyor, vücutlarımızın enerjisinin ve güzelliÄŸinin sonsuza kadar süreceÄŸini zannediyordum. Elmadan bir dilim kesip aÄŸzıma koyarken tanıdık bir yola doÄŸru ilerlemeye baÅŸlıyorum. Meyvenin taze lezzeti dilimdeki tat alma duyusunu harekete geçirdiÄŸinde aniden acıktığımı hissediyor, derhal peÅŸinden bir dilim daha kesiyorum. Elmanın hem tatlı bununla birlikte hafif keskin suyu aÄŸzıma yayılıyor. Tam da sevdiÄŸim gibi…
Çanakkale Mutlu Son
Lavantanın önüne erişince bedenim istemsizce duraklıyor. Az önce ağzıma attığım lokmayı çiğnemeyi unutuyor, hareket edemiyorum. Sanki beynim devreye girmeden, vücudum içgüdüsel olarak bir Çanakkale Mutlu Son şeyler anlamış şeklinde. Çiçeğe bakıyorum. Ona en son dokunduğun, ellerinin mor çiçeklerin üzerinde şefkatle dans etmesine izin verdiğin günden beri büyüyüp serpilen çiçeğe bakıyor, hüzünle ona yaklaşıyorum. Elimi çiçeğin sapları üzerinde gezdiriyor, ufak çiçeklerin açacağını müjdeleyen işaretler arıyorum. Lavantanın çiyle ıslanan sapları henüz kokmuyor.
Son yorumlar